KUŞLARDA TİCARİ İLİŞKİLER ve AVANTAJLAR

Kuşlar ve diğer türler arasındaki ilişkilerin tümü, çaprazgagalar ile beslendikleri kozalaklı ağaçlar arasındaki ortak evrimsel silahlanma yarışı kadar çetin değildir. Amerika kıtasındaki inekkuşları, isimlerini her zaman ineklerin yakınında bulunmaları nedeniyle almıştır. Bunun nedeni, otlayan sığır ve bizon sürülerinin otlarla beslenirken onlar sayesinde otlar üzerindeki böceklere ulaşmalarıdır. Benzer şekilde, Güney Amerika’nın faunasında yer alan karınca kuşları da, ki bunların pek çoğu akraba bile değildir. Bu kuş türleri yağmur ormanlarında ordu halindeki karınca sürülerini takip ederek onların çevreye verdikleri hasardan yararlanırlar. Kuşlar yalnızca diğer türlerin davranışlarının bir yan ürünü olarak fayda sağladığından, bu ilişkiler tek taraflıdır.



Buna karşılık, Sahra Altı Afrika'da insanlar ile balkılavuzları arasındaki iş birliği, türler arası karmaşık iletişim tekniklerine dayanmaktadır. Balkılavuzları, balmumuyla beslenirler; fakat arıları yatıştıracak ve kovanları açarak balmumu elde etmelerini sağlayacak bir memeli olmadan balmumu çıkarmakta güçlük çekerler. İnsan toplulukları uzun zamandır bala büyük bir ilgi duymakla birlikte, doğada arı kovanlarının yerini her zaman bilemezler ve bulamazlar. Balkılavuzları, bal avcılarının dikkatini çekebilmek için özel çağrılar yapar ve ayrıca avcılara kovanın bulunduğu yön ve mesafe hakkında da bilgi sağlar.

Kuş bilimci Claire Spottiswoode*, 2016 yılında Mozambik'te yaptığı ince düşünülmüş ayrıntılarla dizayn edilmiş bir dizi deneyde, bölgedeki bal avcılarının aç bir balkılavuzunu cezbetmek için kullandıkları özel bir çağrıya sahip olduklarını gösterdi. Balkılavuzlarının bu çağrıya yanıt verme olasılığı, insanlardan gelen diğer seslere kıyasla üç kat daha fazladır. Bu sinyalin öğrenilmesi gerekir, farklı insan topluluklarının yerli balkılavuzları işbirlikçilerini etkilemek için çok farklı çağrıları vardır. Balkılavuzları ise insanların bal bulma şansını üç katına çıkarıyor.

Karşılıklı yarar sağlayan ilişkilerde bireysel özellikler belirleyici olabilir. Örneğin, Rocky Dağları'nda yaşayan kara gagalı saksağanlar, büyük otlayan memelilerden keneleri temizlemeyi sever. Ancak, her saksağan ve geyik bir araya gelmez. Biyologlar, her iki türden bireylerin dışa dönüklük ve risk alma eğilimlerini değerlendirdikten sonra, en cesur saksağanların en çekingen geyiklerle zaman geçirdiğini keşfettiler. Utangaç saksağanlar, geyiklerin üzerine çıkmaya cesaret edemez; agresif geyikler ise, saksağanların kene yükünü hafifletmesine rağmen, üzerlerine konulmasına izin vermez.

Özel diyetler, mikroorganizmalarla mutualistik ilişkiler gerektirir. Vampir yer ispinozları, diğer kuşların kanı ile beslenecek şekilde evrim geçirmiştir. Bu beslenme şekli, vampir yarasaların bağırsaklarında da bulunan bazı özel bağırsak bakterilerini zorunlu kılar. Spektrumun bitkisel ucu olan hoatzinler ise sadece yaprak tüketir; bitki liflerini parçalayan özelleşmiş simbiyotik bakterilere sahiptirler. Dahası, hoatzinler, bakterileri sindirebilmek için ineklerde görülen benzer genetik adaptasyonları geliştirmiştir.

---

* İnsan-Balkılavuzu Mutualizmi: Dr. Claire Spottiswoode, insan bal avcıları ile onları yabani arı kovanlarına yönlendiren balkılavuzları (Indicator indicator) arasındaki etkileyici mutualizmi araştırıyor. Bu çalışma, Mozambik'in Niassa Özel Koruma Alanı'nda yer alan Mbamba Köyü'nde sürdürülmekte ve Niassa Etobur Projesi ile işbirliği içerisinde yürütülmektedir. Araştırma, Avrupa Araştırma Konseyi tarafından Consolidator Grant ile desteklenmektedir ve proje hakkında daha fazla bilgi AfricanHoneyguides.com adresinde bulunabilir. Dr. Spottiswoode ve ekibi, Tanzanya dahil olmak üzere çeşitli yerlerde çalışmalar yapmakta ve insan-yaban hayatı etkileşimlerinin ekolojisi, evrimi ve korunması üzerine odaklanmaktadır. Bu alandaki çalışmalarını derinleştiren ekip, yakın zamanda konuyla ilgili iki bilimsel makale yayınladı. Çalışmaya ilişkin video bağlantı adresi de şöyle: Lütfen tıklayın.


Comments

Popular Posts